Düşün..!

Düşün, henüz çocukken mahalledeki oyunların kurucusu, tarladaki kargaların kovalayıcısı;

Düşün, okulda sisteme başkaldıran, mezun olduğunda idealleri uğruna geleceğini tehlikeye atan;

Düşün, Trablusgarp’ta (Libya) yerel halkı teşkilatlandırıp savaşan;

Düşün, ataşelik yaparken görev isteyip, savaşa gönüllü katılan ve olmayan 19’ncu Tümen’i savaş esnasında kurarak savaşan, bununla yetinmeyip cephede grubun tamamının sorumluluğunu üstlenip, “ÇANAKKALE GEÇİLMEZ”i dünyaya kabul ettiren;

Düşün, cepheden cepheye koşarak geçen, Ortadoğu bataklığında yenilmeyen;

Düşün, mücadelenin kaynağını Anadolu’da başlatıp, hakkındaki idam kararına rağmen düşmanı denize döken ve bütün mazlum milletlerin umudu olan;

Düşün, çok şeyden yoksun bir halktan, umut dolu bir millet yaratan, dünyaya örnek olan;

Düşün, bir gün önce Arap alfabesiyle gazete okuyamazken, bir gün sonra yeni alfabeyle gazete okunabilen;

Düşün, bir gün önce kadın yok sayılırken, bir gün sonra dünyanın birçok ülkesinden önce kadının haklarına kavuştuğu modern bir toplum yaratan;

Düşün, 600 yüzyıl boyunca padişahlıkla yönetilirken, padişah olmayan;

Düşün, hakların hakça paylaşıldığı modern bir toplum;

Düşün, ışık saçan gençleri bulup memlekete çağlasınlar diye eğitim aldıran ve bu gençlerle tek tek ilgilenen;

Düşün hiçbir ülkeye gitmeyen, bütün lider ve kralların ülkesini merak edip ziyaretine kabul eden;

Düşün, birçok saray erkanıyla aynı masayı paylaşırken, hizmet edenleriyle gururla fotoğraf çektiren;

Düşün, protokol kazasını kıvrak bir ifadeyle geçiştiren; (İngiltere Kralı İstanbul’a geldiğinde ayağı takılır ve dizi yere sürter. Kral pantolonundaki tozu silkelerken, “Vatanımın toprağı üstünüzü kirletmez Ekselans.” demiştir)

Düşün, savaşta ölen düşman askerlerinin annelerine, “Onlar artık bizim de evlatlarımız. Vatanımızın topraklarında huzur içindedir.” diyerek örneği olmayan bir teselli veren bir liderin var.

İş Güvenliği Uzmanları Düşünün…

Neden biz İş Güvenliği Uzmanları, bu kadar teknolojiye sahip, bu kadar eğitim almış, bu kadar bilgi ve deneyime ulaşmış ve liderimizin yaptıklarının ışığında, en az onlar kadar inançlı, en az onlar kadar umutlu, en az kadar onlar kadar mücadeleci olmayalım?

Yapabiliriz sevgili İş Güvenliği Uzmanları. Çalışanların ve işverenin haklarını korumak için çalışırken kendi haklarımızı korumak ve kazanmak için de çalışabiliriz, birlik olabiliriz.

Teşkilatımızı kurup haklarımıza kavuşmak için haklı mücadelemizi her ortamda sürdürebiliriz. Biz buna layığız, biz bunu başarmalıyız. Çünkü biz insan hayatına saygı gösteren bir çalışma yapıyoruz. Kendimizi de saygı duyulan bir çalışmanın içinde görmeliyiz.

Ercan KIRCILAR